-
1 fışkırmak
vigözlerinden yaşlar fışkırdı es schossen ihm Tränen aus den Augen
См. также в других словарях:
anahtar — is., Rum. 1) Kilidi açıp kapamak için kullanılan araç, açar, açkı 2) Bir şeyin zembereğini kurmak için kullanılan araç, kurgu 3) Şifre yazmak ve çözmek için kararlaştırılmış olan yol 4) Somunları veya vidaları çevirerek sıkıştırıp gevşetmek için… … Çağatay Osmanlı Sözlük
aşağı — is. 1) Bir şeyin alt bölümü, zir, yukarı karşıtı 2) Eğimli bir yerin daha alçak olan yeri 3) sf. Bir yere göre daha alçak yerde bulunan Aşağı katı, sakin ve daha sıcak olduğu için seçtik. A. Gündüz 4) sf. Bayağı, adi 5) sf., mec. Niteliği düşük,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
erişmek — e 1) Varılması zamana, emeğe bağlı olan veya uzakta bulunan bir amaca varmak, ulaşmak Genç yaşında üne erişmiş, yönettiği oyunlar afişlerden inmemiş. N. Cumalı 2) Bir yere ulaşmak, varmak Boyu bir elli beş olduğu için eli ancak on beşinci düğmeye … Çağatay Osmanlı Sözlük
havuz — is., Ar. ḥavż 1) Su biriktirme, yüzme, çevreyi güzelleştirme vb. amaçlarla altı ve yanları mermer, beton vb. şeylerden yapılarak içine su doldurulan, genellikle üstü açık yer Asıl binanın iki yanındaki kuru havuzlara ve havuzların hemen yanı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kamış — is., bit. b. 1) Buğdaygillerden, sulak, nemli yerlerde yetişen, boğumlu, sert gövdesi olan bitkiler (Phragmites australis) Bugünlerin birinde kamışların birbirine sürtünmesinden hasıl olan bir yangın gördü. H. E. Adıvar 2) sf. Bu bitkiden… … Çağatay Osmanlı Sözlük